Hemen Randevu Alın: 0552 440 55 52

Venöz Yetmezlik İle Varis Arasındaki Fark Nedir?

Venöz Yetmezlik İle Varis Arasındaki Fark Nedir?

Varis ve venöz yetmezlik birbiriyle bağlantılı tıbbi durumlardır. Fakat aralarında belli başlı farklar bulunur. Venöz yetmezlik, başta bacaklar olmak üzere vücuttaki damarların kalbe geri kan pompalayamadığı bir durumdur. Kan damarlarda birikerek zamanla damarların genişlemesine neden olmaktadır. Damarların genişlemesiyle varis kendini göstermektedir.

Ven adı verilen toplardamarın içindeki tek yönlü olarak çalışan kapakların düzgün kapanmama durumunda sorunlar baş göstermektedir.  Kaslar ve tek yönlü kapakçıklar zayıflayıp yetersiz hale geldiğinde damar da yetersiz hale gelir. Bunun sonucunda kan kalp yerine damarda toplanmaya başlamaktadır. Venöz yetmezlik sonucunda varis ortaya çıkmaktadır. Venöz yetmezliğin toplumda sık görülen sebepleri şu şekildedir;

  • Uzun süre ayakta durmak,
  • Obezite sorunları,
  • Gebelik,
  • Hareketsiz ve durağan hayat tarzı,
  • Sigara tüketimi,
  • Kronik derecede kabızlık,
  • Genetik etki ve faktörler,
  • Hipertansiyon oluşumu,

Varisli damarlar, genişleyen ya da bükülen kan damarları olarak bilinir. Vücutta bulunan herhangi bir damar varisli olabilmektedir. Fakat sıklıkla bacaklardaki damarlarda görülmektedir. Varis durumu ya da venöz yetmezlik hastalığı hafife alınmamalı mutlaka hekim kontrolü sağlanmalıdır. İzmir varis tedavisi sayesinde erken teşhis konularak en etkili tedavi yöntemleri belirlenmektedir. Venöz yetmezliği anlamak için aşağıda verilen semptomların olup olmadığını anlayabilirsiniz;

  • Bükülmüş ya da şişkin damarlar,
  • Cilt yüzeyinde görülen koyu mor veya mavi renkler,
  • Bacaklarda şişkinlik, ağrı, kaşınma, yanma ya da kas krampları,
  • Bacak ağırlığından kaynaklı yorgunluk,
  • Huzursuz bacak sendromları,
  • Cilt rengi değişikliği,
  • Bacak ve ayak bileklerinde oluşan ödem,
  • Sıcaktan rahatsızlık duyma

Varis Nedir?

Varis, toplardamarda deri altında oluşan, mavi ya da mor renkte görülen damarların kıvrılmış ya da bükülmüş olarak görülmesidir. Temelde damarların genişlemesiyle şişlikler görülür fakat varis bulgularının artış göstermesi damar çatlamalarına kadar ileri seviyelere gelebilmektedir. Varisli damarlarda pıhtı oluşması bacaklarda ağrı, şişkinlik ve kızarıklara sebep olur. Varis, 3 çeşit olarak karşımıza çıkar. Bunlar;

  • Kılcal damar varisleri: Telenjektatik olarak da adlandırılan bu varisler citte örümcek ağı olarak kendini göstermektedir. Genellikle milimetrik çaplı olmakla birlikte kılcal damarlarda çatlamalar sonucu oluşabilmektedir. En çok gebe kadınlarda ve hormon ilaçları kullanan genç kadınlarda görülmektedir.
  • Retiküler varisler: Boyut olarak birkaç milimetre çapında olup hafif kabarıktır. En çok diz arkası ve ayak bileklerinde oluşur ve mavi renkte kendini belli eder.
  • Büyük varisler: Büyük toplardamarın yetmezliği sonucunda oluşarak ciltte fazla boyutta kabarıklığa yol açar. Yeşilimsi tonlarda görülerek genellikle venöz yetmezlik sonucu ortaya çıkabilmektedir.

Varis probleminin boyutu kişiden kişiye değişmektedir. Kişilerin kilosu, aktiviteleri gibi birçok etkene bağlı olarak reaksiyon gösterebilmektedir. İhmal edilmiş varisler ciddi sağlık sorunları ortaya çıkarmakla birlikte ağrılı bir sürece sebep olmaktadır.

Hekimler varis için fiziksel olarak muayene yapmaktadır. Genellikle belirtiler, aile geçmişi gibi genetik faktörler, yaşam tarzı ve aktivitelerinizle ilgili sizlere sorular sorulmaktadır. Bacak damarlarınızın dayanıklılığı ve sağlık durumu için ultrason veya röntgen talep edebilmektedir.

Varis Nasıl Anlaşılır?

Varis nasıl anlaşılır sorusu kullanıcılar tarafından sıklıkla araştırılan hususlardan biridir. Öncelikle varisin boyutuna göre kişiden kişiye değişebilen belirtiler olabilmektedir. Belirtileri gözlemlemeniz sonucunda varis olup olmadığı anlaşılabilmektedir. Fakat her zaman varisli damarları gözle göremeyebilirsiniz. İç varis olarak bilinen bu durumda yoğun ağrı ve kramplar olabilmektedir. Çoğunlukla meydana gelen ve sıklıkla görülen varis belirtileri genel olarak şu şekilde gözlemlenmektedir;

  • Genellikle diz kapağı arkasında oluşan mavi ve mor renkli şişkinlikler,
  • Ağrı ve sızı oluşumu,
  • Bacaklarda duyulan ağırlık hissi,
  • Bacaklarda şişkinlik, karıncalanma ve uyuşukluk hissi,
  • Kaşınma ve yanma,
  • Gece oluşan bacak krampları,
  • Cilt rengi değişiklikleri.

Gözle görülebilen belirtilerin dışında gözle görülmeyen belirtilerin tespit edilmesi için renkli doppler ultrason da istenebilmektedir. Varis tedavisi için en uygun olana hekiminiz karar verecektir. Varis tedavisinden sonra bazı hastalarda varislerin oluşumu tekrardan gözlemlenebilmektedir. Bu sebeple tedavi birden fazla da olabilmektedir. Genel olarak varis tedavisi nasıl yapılır sorusuna ise şu şekilde cevap vermek mümkündür;

  • En geleneksel yöntemlerden birisi varisli damarın çıkarılması işlemidir.
  • Varis için lazer tedavisi yapılarak damar yakılabilmektedir.
  • Radyofrekans tedavisi ile damar içlerine çeşitli radyo dalgaları gönderilmektedir.
  • Büyük varis oluşumlarında köpük skleroterapi yöntemi uygulanabilmektedir.
  • Tedavi yöntemlerinin büyük çoğunluğunda hastaya lokal anestezi verilmektedir. Bu sayede işlem esnasında acı oranı ortadan kaldırılmaktadır.

Tedavi sonrasında doktor tavsiyesine bağlı olarak varis çorabı kullanmak yararınıza olacaktır. Köpük skleroterapi işlemi gerçekleşmiş ise tedavi sonrası için verilen kremlerin kullanımı da oldukça önemlidir. Varis yoğunluğuna bağlı olarak seans sıklığı da artabilmektedir. İşlem öncesi ve sonrasında merak edilen hususlar için İzmir varis tedavisi ile iletişime geçebilir, uzman hekim aracılığıyla destek alabilirsiniz.

Paylaş:

Comments are closed.

This error message is only visible to WordPress admins
Error: No posts found.
Whatsapp
Randevu AL