Hemen Randevu Alın: 0552 440 55 52

Ameliyatsız Varis Tedavisi

Ameliyatsız Varis Tedavisi

Ameliyatsız Varis Tedavisi

Varis, toplumun %40-50’sinde, yani 20-70 aralığında yoğun görülen bir hastalıktır. Kadınlarda erkeklere oranla daha fazla görülmektedir.

Varis Belirtileri:

  • Bacak damarlarında belirginleşme
  • Ağrı ve kaşıntı
  • Geceleri kramp ve yanma
  • Bacaklarda dolgunluk ve huzursuzluk

şeklinde görülmektedir.

Varis hastalığına tanı koymak için en doğru sonuçlar ‘’renkli doppler ultrasonografi’’ cihazı ile alınmaktadır. Yıllarca açık cerrahi yöntemiyle tedavi olan hastaların operasyon sonrası işlerine ve günlük hayatlarına dönme konusunda zorluk yaşamaları, hastaları ameliyatsız tedavi yöntemlerini araştırmaya ve uygulamaya yönlendirmiştir. Buna bağlı olarak ben kliniğimde varis hastalarını tedavi ediyor; tedaviyi ameliyatsız ve ağrısız yöntemlerle uygulayacağımın garantisini veriyorum.

Kliniğimde uyguladığım yöntemler:

  • Damar içi glue (yapıştırıcı)
  • Damar içiradyofrekans
  • Damar içi lazer tedavisi
  • Köpük skleroterapi
  • Mikroskleroterapi

Hastalar bu tedavi yöntemleri ile tedavi sonrası yürüyerek evlerine, işlerine gidip günlük hayatlarına devam edebilmektedirler. Varis hastalığı takip edilmesi gereken bir hastalıktır. Kliniğimde tedavisine başladığım hastalarımı, tedavi bittikten sonra belli aralıklarla doppler ultrasonografi cihazı ile takip etmekteyim. Bu sayede hastalarımda varisin tekrarlanmasını engelleyerek hastalarıma güvenli bir tedavi yöntemi sunmaktayım.

Varisi Olan Hasta Ne Yapmalıdır?

Varis semptomları görülen ve görsel bozukluğu olan hastalar öncelikle bir kalp damar cerrahi uzmanına muayene olmalı ve aynı doktor tarafından çekilecek doppler ultrasonografisi ile değerlendirilmelidir. Bu yüzden hastanın tedavisini yapacak kalp damar cerrahının iyi derecede doppler ultrasonografi bilmesi gerekir.

Tedavi düşünülmesi durumunda, hastanın kendisine ait olan ve yedek damar denilen ‘’safen damar’’ da yeteri kadar genişleme ve reflü akım yoksa, ileride kullanılması açısından damar korunmalıdır.

Varis tedavisi sadece dizden kasığa kadar giden safen damarının yapıştırılması veya ablasyonu değildir. Cerrahın yapacağı doppler ultranografide diz altı ve dizüstü perforan damar haritalaması yapılmalı ve bu damarlar da tedavi edilmelidir. Aksi taktirde varis kişide birkaç yıl sonra tekrarlayacaktır. Büyük varisi olan hastalarda ise sıklıkla perforan (köprü) damar yetmezliği görülmektedir.

Varis tedavisinin, hastalığın tam anlamıyla tekrar edilmeyecek düzeye getirilmesi, tedavi sırasında ve sonrasında oluşacak komplikasyonların en aza indirilmesi ve komplikasyonların en iyi şekilde tedavi edilmesi bana göre kalp damar cerrahının bizzat kendisi tarafından yapılmalıdır.

Yapılan tüm tedavilerin estetik anlamda da en iyi şekilde sonuçlanması gerekir.

Ameliyatsız Varis Ülseri Tedavisi

Kişilerin hayat kalitesini ciddi anlamda düşüren varis ülseri, dünya nüfusunun %1’inde görülmektedir. Bu hastalığın başlıca sebepleri ise şunlardır:

  • Geçirilmiş derin toplar damar tıkanıklığı sonrası oluşan perforan damar ve derin damar yetmezliği
  • Tedavi görmemiş ileri derecede perforan damar ve venöz yetmezlik yapan varisler
  • İzole olarak cilt yüzeyine çıkmış orta büyüklükte venlerde oluşan venlerin kaşınması

Genellikle bu üç başlık altında oluşan varis ülserleri, hastalar üzerinde ciddi derecede fiziksel ve psikolojik travmalar oluşturmaktadır. Bacaklarda kesilmeye kadar giden bu yaraların tedavisi zamanla daha da zorlaşmaktadır.

Birçok varis ülseri hastası, doktorların ‘’Bu hastalığın tedavisi yok.’’ demesi üzerine umutsuz ve karamsar bir şekilde kliniğime gelmekteler. Bu durumun aksine bu hastalığın sistemli bir tedavisi bulunmaktadır. İlk adım olarak varis ülseri tedavisine başlamadan önce hastaların günlük yaşamına uygun yapacağı egzersizler, kilo kaybı için öneriler ve çorap kullanma koşulları belirlendikten sonra ayrıntılı alt ekstremite venöz doppler ultrasonografisi ile tüm perforen ve ven yetmezlikleri saptanır. Sonrasında ise bu yetmezlikler durdurularak köpük, glue veya lazer tedavisi yapılır.

Son aşamada ise yara bakımı için yaranın altındaki göllenme geçince, hastanın yarasında zenginleştirilmiş kan veya hücre yenileme uygulaması yapılır. Hastanın belli aralıklarla takip edilmesi koşulu ile kendime özgü yöntemlerle yaraları kapatıp tedaviyi tamamlamaktayım. Bu süreç hastalığın kökeni ve yaranın büyüklüğüne göre 3-6 ay arası değişmektedir. Yaraları kapanan hastaların ciddi anlamda hayat kaliteleri artmaktadır

Paylaş:

Comments are closed.

This error message is only visible to WordPress admins
Error: No posts found.
Whatsapp
Randevu AL