Varis hastalığı, genç yaştan ilerleyen yaşlara kadar geniş bir skalada hastaları etkileyen bir kalp damar hastalığıdır. Kimi hastalarda basit kılcal varisler sadece kozmetik görüntüye engel olurken, kimi hastalarda varis yaraları ülserli olmaya başlayıp tek seçeneği cerrahi tedavi olabilir. Varis hastalığının değerlendirilmesinde hastanın yaşı, diğer var olan hastalıkları, sigara ve alkol kullanımı, aileden geçişli genetik risk durumları, hastanın beslenme ve egzersiz düzeni gibi etmenler ilk etapta belirleyici olmaktadır. Bu nedenle her hastanın varis konusunda tedavisi ve hastaya yaklaşım değişebilir. Bu konuda ilk seçenek eğer mümkünse cerrahi çözümlere alternatif olarak ameliyatsız varis tedavisi olur. Ancak varisin boyutunu ve şekillenecek tedaviyi kararlaştırmak için her zaman alanında uzman ve tecrübeli bir doktor seçimi çok önemlidir.
Varis Nasıl Oluşur?
Hastaların hekimini ve güvenilir bir kliniği seçmeden önce yapabilecekleri hastalık hakkında bilgi sahibi olmalarıdır. Bu sayede alanında çalışma yapan doktorları kendileri seçebilir, kendilerini emanet edecekleri kuruluşlara güvenle yaklaşabilirler.
Varis hastalığı büyük ya da küçük damarlarda görülen bir çeşit damar hastalığıdır. Özellikle klinik olarak ilerleyebilecek olan ve daha ciddi bir yaklaşım gerektiren toplardamar varisleri, bacak ve karında sıkça görülür. Bu bölgelerdeki büyük varisler kanın kalbe oradan da akciğere gitmesi için yukarı pompalanır. Aşağıdan yukarıya doğru düşen kan basıncını dengeleyecek damar içi kapakçıklar bu görevi üstlenir. Kapakçıklar sadece toplardamarlarda bulunan, her 10-15 cm uzunlukta bir bulunan, ters V şeklinde açılan yapılardır. Bu kapakçıklar yeterince kapanamadığında ya da damarda oluşan genişleme ile kapakçıklar arası açıklık arttığında kan tekrar vücudun altına toplanır. Bu durum damarlarda belirgin renk ve şekil değişikliklerine yol açar. Deri üzerinden görünen kabarıklık, mavi-mor renkli damar şişkinlikleri varise işarettir. Varisli bölgelerde görülen ağrı, acı, kaşınma ve karıncalanma gibi anormal hissiyatlar da varis belirtilerindendir.
Büyük çaplı damarlardaki varisin yanı sıra orta ve küçük damarlarda da görülen varisler de olabilir. Bu varisler genelde damar çatlamaları ile kendini gösteren, ciddi bir patolojisi olmayan durumlardır. Hastaların bu konuda doktora başvurma nedenleri genelde kozmetik olarak kaygı duyduklarındandır. Çünkü retiküler varis ya da telenjiektazi olarak adlandırılan bu varisler burun çevresi, göz çevresi, ayak ve el bileği, baldır gibi görünen yerlerde olup kötü bir görüntü yaratır. Bu varis çeşitleri için daha pratik ameliyatsız ve birkaç dakikada ya da seansta yapılacak uygulamalar sıkça tercih edilir.
Varis Tedavi Seçenekleri
Varis tedavisinde son zamanlarda yeni tedavi çeşitlerinin uygulanmasıyla ameliyatsız çözümler artmıştır. Ayrıca hastaların da bu konuda bilinçlenmesi sayesinde varisin büyümeden ya da oluşmadan önce engellenmesi, küçültülmesi sağlanmaktadır. Kolayca kontrol edilebilir varisler için ameliyatsız varis tedavisi hastaların konforunu sağlayan, ameliyat kaygısı taşımadan tedavi olmalarını vadeden yeni teknoloji getirileridir. Bu uygulamalar arasında en sık yapılanlar şöyledir:
- Skleroterapi
- Endovenöz lazer ablasyon
- Varis lazer tedavisi
- Radyofrekans
- Varis çorabı
Bu yöntemler ile hasta cerrahi kesi olmadan ve anesteziye gerek duyulmadan kolay uygulamalarla tedavi edilir ve aynı gün içinde taburcu edilir. Bunların yanı sıra ilerlemiş ve genelde ülserli yara haline gelmiş büyük damarlardaki varislerde cerrahi tedavi tek seçenek olabilir. Varis hastalığından şüpheleniyor ve ilerlemesinden endişeleniyorsanız bu konuda uzman bir hekime danışmanız tavsiye edilendir.
Varis Ne Zaman Tehlikeli Olur?
Varisler genelde halk arasında pek dikkate alınmayan, bazen kendi kendine geçebileceği düşünülen sorunlardır. Bu yanlış bilinen durumun aksine varisler bazen oldukça tehlikeli olabilir. Bu durum için hastanın yaşı, cinsiyeti, yaşam tarzı ve mesleği başta olmak üzere belli etmenler belirleyicidir. Ancak özellikle bacaklarda meydana gelen toplardamar varisleri tedavi edilmediği ve önemsenmediği takdirde tehlikeli olabilir. Çünkü bacaktaki kan pompalandıkça geri kaçtığı sürece vücuttaki oksijence temiz ve kirli kan birbirine karışmaya devam eder ve bu durum ilerleyen dönemde kalp rahatsızlıklarını tetikleyebilir. Bu tip varisler bir süre sonra yayılmaya devam eder. Damarların patlaması durumunda basit bir travma ile ciddi kanamalar olabilir. Özellikle ciltte açık bir yara olması durumunda belirgin kanamalar oluşabilir. Varis oluşan bölgede kaşıntı olabilir, ancak bu alan kaşındığında durdurulamayan kanamalar görülebilir. Bu durumlar hasta için estetik bir problemden çok kalp hastalıklarını da tetikleyecek bir sorunun başlangıcıdır. Varisin bu şekilde ilerlememesi ve hastalığın devam etmemesi için doktor ameliyat ile varisli damarın çıkarılması işlemini yapabilir. Bu durumda en doğru tedavi için alanında uzman hekime muayene olunarak doğru tedavinin kısa sürede planlanması gerekir.
Varisi Önlemek İçin Neler Yapılabilir?
Varisin oluşmadan önce önlenmesi hastaların seçimlerine de bağlıdır. Varis tamamen genetik geçişli bir hastalık değildir. Ancak tabii ki genetik olarak yatkınlık, kadın cinsiyet, yaş ve kilo gibi faktörler en çok belirleyici olanlardır. Bunların yanında çevresel etmenler hastanın durumunu değiştirebilir. Egzersiz alışkanlığının düzenli olması, sağlıklı beslenme rutini varis oluşumunu engellerken; sürekli ayakta durma, yetersiz hareket ve aşırı kilo ise hastanın seçimlerine bağlı olan varis kaynaklarındandır. Hastaların varisi önlemek için ilk yapmaları gereken yaşam tarzı değişiklikleridir. Doğru yaşam tarzı seçimi sadece varis değil, birçok kalp damar hastalığı için de koruyucudur.
Yaşam standartlarınızı kısıtlayan varislerinizden kurtulmak için uzman doktor yardımı almak istiyorsanız https://rizaaktas.com/varis-tedavisi/ adresindeki yazımızı detaylı inceleyebilir sonrasında randevu oluşturarak kısa sürede varislerinizden kurtulabilirsiniz.